Onun fiziki olarak ölümünü çokgeç duydum. Boğazım düğümlendi. O an ağlamamak için kendimi zor tutmuştum. Oolsaydı, duygularını gizleme derdi. Diyarbakır’dan bir günlüğüne İstanbul’agelmiştim. İşimi bitirdikten sonra Gülhaneye gittim. Aslan’ı tanıyanlar,Gülhane Parkı’nın onun için özel bir yer olduğunu bilirler. Onun sürekli çayiçtiği cafe yoktu. Yolun kenarına oturup daha önce ağlamak isteyipteağlamadığım, gizlediğim duygularımı serbest bıraktım. Doyasıya ağladım.
Evet O bir derviş,O bir ermişti.Yamalı bohça olan düşüncelerime,kişiliğime neşter vuruyordu. Gülhane’dekikonuşmaları benim için bir düşünsel ve kişilik eğitimi idi. Bağımsız ve özgürdüşünenebilmeye adım atmama çok büyük etkisi ve katkısı oldu. En bunalımlıdünemlerimin bir terapisti idi. ONA ihtiyacımızın doruğa ulaştığı bir dönemdene yazık ki yalnız kaldık. Her birimizin başka bir yere savrulduk. Onun OMücedele azmine, kişiliğine ve sabrına layık olamadım. Bunda belki sadece benimveya benim gibilerin tek başına suçu yoktu. Sanırım Kendinisini O dönem’Ortadoğunun Lenini’ gibi görenlerinde önemli ölçüde sorumlulukları vardı.
Turan GÖKALP — 2005-05-2210:36:48