Mehmet Aslan Kaya – BAZ

Yaşadığı gibi öldü!

Sade, gösterişten uzak, derin,mesajlı!

Çok yazık! Yaşarken derinliğini yüzeye çekip örgütleyemedik. Bunun yaşayan tek sorumlusu olarak O’nun hakkında yazmak bu nedenlede benim için zor.

Olduğu gibi görünen, yanlışı, doğrusuyla kendini yaşamaya cesareteden bir güzel insandı. Dünyaya mesaj vermek için gelmiş gibiydi. Duruşuyla, yaşayışıyla canlı mesaj, bir tür mesaj bombasıydı sanki. Mesajlarının anlaşıldığını söylemek zor.

Kendi ‘cismani varlığına’, dünya nimetlerine ilgisizliğiyle, gerçeğe ulaşma tutkusuyla modern bir derviş çağrıştırsa bile, kurulu düzene bu düzenin ürettiği her tür ilişkiye gösterdiği itiraz, öfke ve duyduğu isyanla modern bir devrimciydi O. Ölümünden sonra salt dervişliğiyle anılması haksızlıktır.

• Cesedi için mezarlık değil tıpfakültesi, doğduğu değil öldüğüyeri adres gösterdi. Mesajlar açık olmalıdır anlamak isteyene:

• Cesedi aracılığıyla da olsa T.C ile ilişkilendirilmeyi rededip İsveç’te oluş nedenini unutmadığını göstererek, iltica nedenlerini unutan siyasi mültecilere mesaj…

• ”Ölürsem… Anadolu’da bir köy mezarlığına gömmün beni”bayağılığına reddiye…

• Ülkede yeterince cesed var(canlı, cansız!), ülkenin ihtiyacı yaşayanlara, dönüştürmek için yaşayanlara mesajı.

• Cesediyle bile bilime, topluma yararlı olma isteği, öteki dünyaya inançsızlık mesajı.

Canlı mesaj bombası BAZ mesajlarının çok azını kağıda dökebildi. Sayının azlığı gerçeği arama ve burjuva gerçekliğini değiştirme sevdalıları için mesajların önemini azaltmıyor. Kurulu toplumsal ilişkileri değiştirip, dönüştürme tutumu olarak devrimcilik vebunu sınıfsız sömürüsüz bir topluma uzatma tutumu olarak sosyalist devrimcilik Baz’ın da tutumudur. Baz’da farklı olan değiştiricilerin kendilerinin de değişmek ihtiyacında oldukları bilinci ve kişilik dönüşümünü devrimci eyleminin merkezine koymasıdır.

Kişisel bir iki not ve teknik sayılabilecek karalamaları dışında Baz’ın notlarını olduğu gibi yayımlamak doğru olacaktır. Bu notlar için fazla söze gerek yoktur. Bilime, özgürlüğe adanmış bir ömürden, değişip değiştirmek, değiştirirken değişmek tutumundan, ilişkilerine müthiş bir ilgi ve fedakarlıktan, arkadaşlığa, dostluğa, yoldaşlığa ödünsüz bir bağlılıktan geriye kalan bir hazinedir bu notlar. Kendi eğitimim için yararlandığım birkaç başlığa işaret edeceğim:

• Duyuş, düşünüş, davranış bütünlüğü olarak insanı ele aldıkları notlar bilgi teorisi ve yeni insan için önemlidir.

• Kürt hareketinde direnme-davranma ayırımı geliştirilmeyi bekleyen ciddi bir saptamadır. Başlangıçta ‘direnmeden’, ‘davranmaya’ geçiş olarak değerlendirilebilecek olan PKK hareketini bu açıdan değerlendirmek verimli olacaktır. Eruh ‘davranışından’, Imralı ‘direnişine’.

• Kürdistan’nın parçalanmışlığını Kürt hareketinin temel sorunu olarak değerlendirmesi, parça-bütün diyalektiği, Kürt hareketinin yenilgi nedenleri, Kürt sorununun çözümünde uluslararası koşulların önemi hakkında yazdıkları ciddi analizler için güçlü başlangıçlardır.

• Devrimci lider, devrimci örgüte ilişkin değerlendirmeleri ufuk açıcıdır. Yeni türden insan ve örgütlenmelerin yaratılamamasının reel sosyalizmin çözülüşü ile ilişkilendirilerek tartışılması verimli olacaktır.

• Göçmenlik-mültecilik ekseninde Avrupa’daki Kürtlerle ilgili analiz ve gözlemleri ilginçtir. Bizim kuşaktan siyasi mültecilerin birbirileriyle, aileleri ve çocuklarıyla ilişkilerindeki açmazları, tutuculukları çaresizlikleri hakkında yararlanabilir çözümlemeleri var.

• “Geçmiş bugünün açmazları ve yarının kuruluşu sorunu olarak ele alınmalıdır”. Geçmişe devrimci bakışın temeli budur. Yararsız spekülasyonları ve ‘geçmiş edebiyatı’ nı elinin tersiyle bir tarafa itip yeni bir tarih anlayışına davet eder.

Yaşarken derinliğini harekete geçirip örgütleyemediğim, mesajlarını anlaşılır kılamadığım dostum, arkadaşım,kardeşim, öğretmenim, öğrencim yani yoldaşım BAZ’ı özlüyorum…

Nedîm Felat