Değerlerini Yaşatmak Boynumuzun Borcudur…


Her insan için kaçınılmaz olan ölümünün üstünden geçen üç yıl üç gün gibi geliyor bana.Bugün ilk defa bir şeyler yazmaya çalışıyorum.
Zorluğumun nedeni ölümünden çok yaşamının ne denli derinlikli olduğunu bilmemden kaynaklı.
Herhalde Aslan‘ı bu anlamda yakından tanıyan her arkadaşı, bu anlamda bir etki altında kalmıştır. Onu yakından tanıyan, derinliğini anlayan her arkadaşı, dostu, yakını, kendini bu etkiden alıkoyamadı.Bu yaşam derinliğinde her tanıyandostu, arkadaşı, bu derinliğe denk düşen duruşun özlemini bir parça yüreğindehissetmesindendir. Bunu yaşayamamanın yürek burukluğu gibi bir şey…

Ben Aslan’ın ölüm yıldönümlerini hiç yaşayamadım. Bu anlamda özel birdüzenlemede bulunmadım.Hatırlamak için bir şey yapmadım. Zaten yüreğim vebeynim çok uyumlu bir ritimle bana hiç unutturmadı. Bu ritim böyle devamedecek…
Aslan’ın ölüm haberini şuan gibi yaşıyorum.Sırtımda taşıdığım hayatımın en ağıryükü.Bu yükü sırtımdan indirmeye de niyetim yok. Benim için olduğu kadar,Kürtulusunun da önemli bir kaybı olduğuna inanıyorum. Derinliğini ve yaşama karşıduruşunu düşündüğüm zaman hiçte abartmış sayılmam.

Bu yükü taşımanın kolaylaştırıcı bir yolu yok mu? Bence bir yoluvardır.Herhalde derinliğini ve yaşam duruşunu yüzeye çıkarıp yaşatmayaçalışmak,kolaylaştırmanın en iyi yoludur.Başka türlü taşımanın,pek taşınırolduğunu sanmıyorum.
Zaman zaman,nemenem şey olduğunu anlayamadığım o “Derviş gibiydi”diyip yad etmenin yada mezar taşlarını yineleyip ölüm yıl dönümünde anmanın,sadece yüreğimizdeki ihanetçi ve sinsi kaçamakların kolaycı yollarından başkabir şey olmadığını düşünüyorum. Sezar ’ın hakkını Sezar ’a vermek gerek…

Aslan bir ulusa mal olmuş bir mirastır. Bu mirasa ya sahip çıkmalı yada kaçamakve kaypaklıklarımıza ve yüreğimizdeki ihanetlerimiz üzerine biraz su serperekiçin zaman zaman,yad ederek kullanmamalıyız…!

Aslan‘a karşı dostluk,arkadaşlık veya sahiplik görevi,derinliğini ve duruşunuyüzeye çıkarıp yaşatmakla doğru orantılıdır.Diğer yapılanlar,bence işinkolaycılığı,kaçamağı ve ucuzculuktur…!

Aslan’ın anlaşılırlığı Kürdistan’ın derinliklerindedir.Anlaşılması,Kürdistan’ınderinliğinin anlaşılır kılınmasıyla ilgilidir.Onun için Aslan’ıtanımak,taşımak,yaşatmak belirlenmiş net bir duruşun yaşatılmasıylailintilidir.Belirlenmiş net bir duruşun mihenk taşıdır…
Yaşadığımız dünyada insan olmanın kriterleri iki uçta derinleşmekte acımasızcailerlemektedir.Bu süreç ilerledikçe ve derinleştikçe ortalarda bir yerlerdetutunmak öyle kolay olmamakta…

Fiziksel anlamda nerede iseniz düşünsel anlamda da ona denk düşen yaşam tarzısergilemeniz kaçınılmaz hale gelir.

Her gün biraz daha o ” Birey Eksenli ” safsataların artık bir türlüiş görmeye yetmediğinin anlaşılır olduğu ve giderek acımasız bir şekildeişleyen giderek derinleşen sınıf çelişkilerinin ağır baskısı altında ezilenlerderin bir arayış ve beklenti sürecine girmiştir.Geçmişte büyük umutlar bağlananlarınbuz dağı olduğunu anladıkça yeniden arayışlar,duruşlar bir şeyler yapmanınsüreci derinlemesine gelişiyor.
Hızla acımasızca gelişen değişim rüzgarlarının karşısında duruş gösterebilen vetoplumda dışa vuran belirsizliklere cevap anlamını bulabilecek,yenidenyapılanmalara,çözümlere bağlanan arayışlar giderek artmakta…!

Gelişen bu süreci görüp,kendine düşen asgari sorumluluk hissi içerisindeolanlar gerekli duruşu ortaya koyacaklardır.

Önemli olan nerede olduğun değil,nasıl bir duruş gösterdiğindir,nasılyaşadığındır…!
Bu anlamda nasıl yaşadığımızın irdelenmesi içtiğimiz suyun yediğimiz ekmeğinkarşılığı olarak bize düşen sorumluluklarımızın ne kadar hakkını verdiğimiziirdelemek…Yani kendimizle acımasızca hesaplaşabilmek.Bunu yapmak gerekli ideolojikdonanımın ve siyasal perspektifin düzeyiyle doğru orantılıdır.

Artık elmaslarla,armutlar aynı sepette taşınmıyor.Ayıklama süreci derinlemesinebaşlamıştır.Duruşlar netleşerek gelişecektir…

Ya karanlığın ve sessizliğin derinliklerinde kendinizi unutup,yozlaşmışdünyanızda,biraz daha sofranızın zenginlikleri içerisinde bir nokta olarakyaşayıp,kendinize hamdusena edersiniz,yada ulusunuzun bir bireyi olaraksorumluluklarınızı,cesaret ederek üstlenirsiniz.Adam gibi adam olmanın duruşunusergilersiniz.

Böyle bir günde eğer bir şeyler yazmak gerekiyorsa yani Aslan’ı (BAZ’ı)anmanın, ancak kendine karşı acımasız bir hesaplaşma ve sorumluluklarımızın neolması gerektiği konusunda,aklımın erdiği kadar anlatmaya çalışmayla bir anlamtaşıyacağına inanıyorum.
Yakın gelecekte esmeye başlayacak fırtınayı arkamıza alarak,yarınların özgürülkesinde yaşanabilir bir yaşam düzeyini yakalayabilmek için,kendini sorumluhisseden herkese görevler düşüyor.Bu görev bilincini yüzeye çıkarıp,kendimizedenk düşen sorumluluklarımızı yerine getirmemiz için gerekli çabayı göstermekiçten dileğimdir.

Beynimin ve yüreğimin derinliğinde hep yaşattığım,BAZ’ın da yüreğinde hepyaşadığı,Kürdistan Devriminde emek vermiş ve şehit düşmüş,tüm KürdistanŞehitlerini ve BAZ‘ı (Aslan‘ı) en sıcak duygularla anıyorum.Sizler yüreğimizinve beynimizin derinliklerinde hep yaşayacaksınız.

Onurlu ve inançlı yaşamınız karşısında en derin saygılarımla eğiliyorum.

Kürdistanbundan daha fazlasını hak ediyor…

Kardeşin Zeki april 11, 2004 16:27