Bir kaç yıldan beri uluslararası, bölgesel ve ulusal düzeyde hızlı ve önemli değişiklikler olmaktadır.(1) Özellikle bölgesel gelişmeler oldukça önemli olaylara gebedir. Bu gelişmeler rastlantısal değil, birbirinden kopuk değil, zincirleme reaksiyonların birer halkasıdırlar.(2) Bölgede artan gerilim ve değişen güç dengeleri yeni ve şiddetli mücadelelere yol açacak niteliktedir. Kısacası oluşan yeni güç dengeleri bir istikrarın değil, daha büyük bir iktidarsızlığın başlangıcı olacaklardır. Bölgedeki değişikler yakın çevrelerde de değişikliklere yol açmıştır. Bir yandan uluslar arası, öte yandan bölgesel gelişmelerin de etkisiyle çevredeki iç sorunlar derinleşmektedir.(3)
Bu sorunlar en azından.. için- en iyi ihtimalle bir ara dönemin ertesinde-güçlü bir sarsıntıya yol açacaktır. Nasıl sonuçlanacağı şimdiden kestirilemeyecek böyle bir gelişmenin olup olmayacağı, olacaksa ne zaman olacağı kestirilemez. Ama şu bellidir ki, bugün öyle bir ihtimal güçlü olarak vardır ve henüz gelişmenin doğrultusu şekillenmemiştir. Bu doğrultu başka faktörlerle birlikte muhalefetlerin durumuna ve tavrına da bağlı olarak şekillenecektir. Bu güncel gelişmeler ortaya güncel sorunlar çıkarmaktadır.(4)
Bu gelişmelerin de etkisiyle ulusal düzeyde de bazı yeni durumlar ortaya çıkmıştır.(5) Bunların hemen tümü olumsuz durumlardır. Bir yandan artan baskıve zorbalıkların da etkisiyle yılgınlık ve karamsarlık eğilimleri ortaya çıkarken öte yandan ulusal bilinçte gelişmeler gözlenmektedir. Ulusal muhalefet gelişip yaygınlaşmakla birlikte iç çatışmalar ve örgütsüzlük potansiyelin kullanılmasına engel olduğu gibi, dağılmasına ve gerilemesine de neden olmaktadır.
Şunu belirtmek gerekir ki tüm bu olumsuzluklara rağmen, geçmiş dönemlerle kıyaslanmayacak ölçüde hızlı bir ulusal ve sınıfsal bilinç gelişmektedir. Ulusal demokratik muhalefetin durumu ise hiç de iç açıcı değildir. O da yoğun baskı ve tehditlerle yüz yüzedir. Sindirilmeye, susturulmaya, geriletilip dağıtılmaya çalışılmaktadır. Öte yandan da birbirini yemekle, kendi kendini bitirmekle meşguldür. Muhalefetin bunlardan daha önemli sorunları vardır.
Bu güncel gelişmelerle daha da yoğunlaşarak açığa çıkan, eskiden de var olan, çözülmesi böyle dursun, henüz açıklıkla tanımlanamamış, bilince bile çıkarılamamış çok yönlü, köklü, uzun vadede çözülebilecek, ancak çözülmedikçe hiçbir kalıcı başarının elde edilemeyeceği türden temel sorunlar. Muhalefet birçok bakımdan tıkanmıştır.(6) Bu tıkanıklık temel sorundur ve aşılması temel görevdir.
Bugünkü halde ve bugünkü halleriyle halkı nihai kurtuluşa götürecek devrimci teoriyle teçhizatlanmış, halka öncülük edebilecek, somut çözümlemelere dayalı belirgin bir politikaya sahip, sınıf mücadelelerinin gereklerine göre oluşturulmuş bir hareket yoktur.(7)
Bir dizi bölünme, dağılma ve çözülme eğilimleri ortaya çıkmıştır. Bunun sonucu giderek yaygınlaşan bağımsızlık oluşuyor. Bağımsızlık heterojen, örgütsüz, bünyesinde değişik eğilimler barındıran farklı kökenli grupçuklardır. Bir ölçüde sorunun farkına varmış olmalarının sonucu, örgütsüzlüğün ve çaresizliğinde etkisiyle derin sıkıntılar içindedir.
Sorunları çözdüklerini sananların güçsüzlüklerini örtmek umuduyla yaptıkları baskıların etkisi, halkın arayış ve çözümsüzlüğü ile de birleşince sorumluluk duyan herkes sıkıntıya sürüklenmektedir. Büyük çoğunluğu arayış ve beklenti içinde bocalayan bağımsızlar sınıf mücadelelerinin dışına itilmektedirler, buna zorlanmamaktadırlar.
Başlangıçta temel sorunların rahatsızlığı ile ortaya çıkan bağımsızlık anlam değiştirmektedir. Giderek mücadeleden yan çizme eğilimlerinin kılıfı haline getirilmektedir. Bugün bir bütün olarak ulusal demokratik hareket, bir yandan temel sorunlarla, öte yandan güncel sorunlarla yüz yüzedir. Bu sorunların çözümünü sağlamak durumundadır. Biri diğerinden koparılmayacak bu görevler, biryandan güncel sorunların doğurduğu güncel görevler yerine getirilirken, öteyandan temek sorunların çözümü için çalışmakla yerine getirilebilir. Oysa bugün böyle bir çalışmayı yapacak bu temelde oluşmuş bir ulusal demokratik birlik yoktur (bu amaçla oluşmuş ya da temel sorunların varlığını kabul eden birbirlik yoktur).
Bu durumda herkes gücü ve olanakları ölçüsünde böyle bir beraberlik için çalışmalıdır (bir yandan durumuna göre sorunu çözmeye çalışırken, öte yandan diğerlerinin de katılmasını sağlamaya çalışmak). Bunun sağlanması büyük yararlar sağlayacaktır. Öyle görünüyor ki bu kısa sürede sağlanamayacaktır.
O zaman bu iki görevi bütünleştirebilenler, bunu yapmak, bütünleştiremeyenler bunlardan birini hiç olmazsa bir ucundan tutmak zorundadırlar (bu mümkündür yeter ki ne yaptığını ve ne yapmadığını bilsin, belki de bütünsel bir beraberlik için bundan başka yol yoktur).
Bu sorunları çözdüklerini öne sürenlerin böyle bir şeyi düşünmedikleri ortadadır. Her ne kadar uygulamaları yalanlıyorsa da, onlar burunlarının doğrultusunda yürümeye kararlıdırlar. Bu sorunların çözümü doğrultusunda muhalefetlerin dinamik davranması (beklenenin tersine) gerçekleşmemiştir. Muhalifler bazı sorunların olduğunu kabul etmekle beraber, hep sosyalist oldukları varsayımından yola çıkıyorlar.
Bu koşullar altında herkese bazı görevler düşmektedir. Önce ortada sorun görmeyenler bir yana bırakılabilir. Geri kalanlar da esas itibariyle ikiye ayrılabilir. Bunlar sorunu sadece dışlarında görenler ve eksiklikleri kendilerinde de görenler (muhalefetler ve bağımsızların bir bölümü). Bu sonuncuların cevaplamaları gereken ilk soru sorunların çözümü için çaba gösterebilecek durumda olup olmadıklarıdır. Bu durumda henüz temel eksiklikleri olanların en kısa zamanda gidermeye çalışmaları gerekir. Ötekiler ise bu sorunların çözümü veya çözümüne katkı amacıyla güçlerini birleştirebilirler.
Daha gelişkin birlik olanakları ortaya çıkana dek geçici ve kısmi birlikler oluşturulabilir, bu sorunlardan birinin en azından bir yönüyle uğraşabilirler.
Bugün ana hatları ile iki sorun yada iki grup sorun olduğu söylenebilir. Birinci grup sorunlar temel sorunlardır ve sonuç itibariyle mevcut tıkanıklığın aşılması için çözülmesi gereken sorunlardır.
Bu tıkanıklığın aşılabilmesi her şeyden önce anlaşılmasına bağlıdır. Bu ancak geniş kapsamlı, uzun vadeli ve kollektif bir teorik çalışma ile sağlanabilir.Böyle bir çalışmanın koşulları vardır (bu güç koşullarda bile bu sağlanabilir).
Böyle bir çalışmanın temel amacı bu çalışmaya katılacakların dönüşümü olamaz.Kişisel dönüşümün sağlanmasına yardımcı olması amacıyla düzenlenecek bir teorik çalışmayla, mevcut tıkanıklığın anlaşılması amacıyla düzenlenecek bir teorik çalışma (ortak yönleri ve bağları olmakla birlikte) farklı şeylerdir. Bu amaçla bir araya gelen kişiler dışsal bir görevle bir araya gelecekleri için kişisel değişme ve gelişmeler bu çalışmaya bağlı olarak ikinci plana itilmiş olur. Bu nedenle böyle bir çalışmaya, ancak kişilik sorunlarını asgari ölçüde çözüme ulaştırmış, esas itibariyle dışa yönelecek kişiler katılabilir.
Böyle bir çalışmanın olabildiğince kısa sürede sonuçlanması ve verimli olması, herkesin dikkatini esas olarak buna toplamasına bağlıdır. Yani kişilerin kişilik sorunları veya kişisel sorunları ile kesintiye uğramamasına bağlıdır. Sonuç olarak böyle bir çalışmanın başarıya ulaşabilmesi için öncelikle ilk etapta kişilik sorunlarını asgari ölçüde çözmüş, ilişkilerini kontrol edebilecek, istediği gibi düzenleyebilecek ve bunun gerekli olduğuna inanan kişilere dayanması gerekir. Doğal olarak bunun için kişilerin birbirlerine ve böyle bir çalışmanın başarılı olacağına güvenmeleri de gerekir. Böyle bir birlik kısmi ve geçici olacaktır. Ama buradan kesinlikle güvensizlik de olsa, hatta başta yürüyemeyeceği belli bir birlik olduğu çıkmaz. Baştan birlikte yürüyemeyeceğini, birlikte çalışamayacağını düşünen kişilerin bir araya gelmesini istemek geleneksel politika anlayışından geldiği gibi bunu yeniden üretmeye yarar.
Öte yandan bu çalışma verili koşullarda yapılmak zorunda. Oysa ortam koşulların ağırlığı bir yana (ki bunun da göz önüne alınması gerekir) yeni gelişmelere de gebedir. Gelişmelerin nasıl olacağı büyük ölçüde dışsal faktörlere bağlıdır. Etkide bulunabilecek duruma dek uyarlanmak zorunludur.
Bazı durumlarda bu çalışmadan hepten vazgeçmek veya ertelemek gerekebilir(belirtmek gerekir ki güncel sorunların kalıcı çözümleri temel sorunun çözümüne bağlıdır. Ancak bunlar bu yönde bir çalışmayı olanaksız kılabilir). Bunu bugünden göz önüne alarak hangi durumlarda nasıl davranılacağını belirlemek gerekir. Böyle bir duruma hazırlanmak ve söz konusu olup olmadığına hüküm etmek için de karar mekanizması gerekir.
Kısacası; bir yandan araştırmayı ve onun gerektirdiği hazırlıkları yaparken, öte yandan olası durumlara hazırlık yapacak, bunlarla birlikte kalanların eğitimine ve gelişimine yardımcı olacak bir beraberlik olanaklı ve gereklidir. Bundan daha geniş kapsamlı bir beraberlik bugün olanaklı değildir.
1- Bağımsızlar bir siyaset haline gelemezler
2- Şimdiden bir siyaset oluşturmaya karar veremezler (Bağımsızlar sosyalist değil, sosyalist olmaya çalışan, yurtsever demokrat kişilerdir.
Bugün öncü birlikler oluşturamazlar). Birincisi açıktır. Ikincisi tartışılabilir. Bağımsızların yargıları genellikle deney ve gözlemlerine dayalıdır. Bu yargılar teorik dayanaklarına oturmamıştır. Bunlara çok fazla inansalar bile bunlar henüz birer hipotezdir ve test edilmeleri (teorik bakımdan) gerekir. Oysa bir siyaset olmaya karar verirlerse bu hipotezlerini kesin gerçekleşmiş gibi gördükleri anlamına gelir (eğer böyle olsa bile bunun yetmeyeceği, bunun asgari koşul olduğu açıktır).
Bugün varsayımlarının doğru olup olmadığı, doğru ise ne yapmak gerektiğini saptamak amacıyla biraraya gelebilirler (böyle bir birlik ideolojik, politikveya sosyalist bir birlik olmaz; ancak sınırlı, geçici, yurtsever bir demokratik birlik olur). Böyle bir beraberlik daha geniş kapsamlı bir beraberliğe dayanak da olabilir doğal olarak.
Bir araştırma birliğinin esas görevi mevcut tıkanıklığın teorik izahıdır. Bununla birlikte varılacak sonuçların yansıtılması için gerekli hazırlıkları yapması da gerekir. Böylece sorunun varlığının ispatı (bugüne kadar bir tıkanma olduğu söylenmişse de bu somut görünümleri ile açıklıkla ortaya konulmuş değildir), bu tıkanıklığa yolaçan sorun ya da sorunların tanımı ve çözüm yollarının önerilebilmesi, bu sonuçları tartışmaya açabilmek için ve uygulayabilecek duruma gelmek için gerekli hazırlıkların yapılması araştırma birliğinin görevlerini oluşturur
(1- sorunun anlaşılması
2- anlatılabilmesi
3- uygulanabilmesi, bu sıralama öncelik sırasıdır, uygulama sırası da olabilir.Ancak; o zaman uzun süre alır ve bazı sonuçlara varılsa bile uygulanması güçleşir).
Bunun için
1- Gerekli genel bilgilerin edinilmesi ve
2- Somut bilgilerin edinilmesi gerekir. Aslında bu tıkanıklığın iyice anlaşılabilmesi toplumsal yapı ve tarih araştırması ile mümkündür. Ancak bu iki konuda da ayrıntılı çözümlemeler, genişkapsamlı ve uzun vadeli bir çabayı gerektirir (Bunu yapmaya Bağımsızların gücü yetmez). Dolayısıyla (eksiklikleri unutmaksızın) ideoloji konusu ve siyasetlerin incelenmesiyle (şimdilik) yetinilebilir.
Öncelikle siyasetlerin incelenmesi biryandan istenilen türden bir siyasetin olmadığı hipotezini test etmeye yarayacağı gibi, sorunun somut görünümlerini ortaya koyabilir (siyasetlerin ortaya çıkışından günümüze dek geçirdikleri evreler,değişimleri ve mevcut durumları). Öte yandan, bu siyasetler belli bir ilgi alanı ile incelenmelidir. Böylelikle incelenen siyasetin tüm bakımlardan değerlendirilmesi yerine bir veya birkaç bakımdan değerlendirilmesi (kişinin değerlendirmesi) sağlanarak olanaklı hale gelebileceği gibi, kişiyi belli bir alanda çalışmaya ve birikim sağlanmasını da sağlar (hangi hareketlerle nelerde farklılıklar olduğu henüz açığa çıkmamıştır, açıklığa kavuşturulması gerekir, bu da ancak böyle bir çalışmayla sağlanabilir).
Böyle biryol izlemek zorunludur, çünkü bir kişinin sorunun teorik yanını her bakımdan görünümlerini vs. ortaya koyabilmesi (hiç olmazsa bugünkü koşullarda) olanaksızdır. Kısacası Araştırma Birliği aynı şeyleri yapanların bir araya gelmesi ya da birden fazla kişinin aynı şeyi birlikte yapması değil, sorunun her biri bir yanına yönelen kişilerin iişbölümü ve işbirliğidir.
Böyle bir beraberlik, ancak iletişimi sağlayacak, çalışmayı yönlendirecek ve gerekli kararları alabilecek bir mekanizmayla verimli olabilir.
Öte yandan hazırlıkları yapmak için de böyle bir mekanizma gereklidir. Aksi takdirde hepsi lafta kalır.
Bu birliğin demokratikliğinin ölçüsü yaygınlığı, sayısal çokluğu, zor kullanıp kullanmaması değildir. Devrimci zor karşı devrimcileri hedef aldığı ölçüde geçerlidir. Yurtsever demokrat kişi ve gruplara yönelmiş zor, devrimci zor değildir. Devrimciler bu konuda ancak kendilerini savunmak amacıyla zora başvurabilirler.
Devrimci mücadele herşeyden önce kitlelerin geniş katılımını amaçlar (toplumsal yaşamın her alanına aktif katılımlarını amaçlar) zor bu amaca bağlı olarak değerlenir. Kişisel bile olsa kitlelerin mücadeleye katılmasını önleyen, onları politika dışına iten her davranış objektif olarak karşı devrime hizmet eder, kollektif olsa bile.
Bu konuda devrimci ilke “ideolojik mücadele, politik dostluk” ilkesidir. Gericiliğe karşı mücadelede de ideolojik mücadele büyük ölçüde ihmal edilmiştir. Devrimci zo rancak diğer mücadele biçimleriyle birleşince verimli olabilir.
Ilke olarak devrimci zorun bu koşullarda ve burada gerekli olduğu söylenebilir.
Yurtsever demokrat tüm güçlerin ittifakı için çaba harcamak herkesin görevidir. Bu temelde ittifaklar yapılabilir ve oluşması için çaba gösterilebilir. Ya da böyle ittifaklara kendini sürdürerek katılınabilir.
Maoculuk konusu ayrıca tartışılabilir. Ancak gerek uluslararası gerekse bölgesel konularda da bu sorun önemlidir.
Direnme temelinde demokratik bir birlik için de bazı asgari nitelikler gerekir. Bunlar; kararlılık, ciddiyet, disiplin ve ilişkileri kontrol edilebilir durumda olmasıdır.
Böyle bir beraberlik bir yandan kendi amacını sağlamaya çalışırken, öte yandan temel sorunların çözümünü (buna tabi kılarak) sağlamaya çalışmak, bu doğrultuda çaba gösterenlere destek olmak zorundadır.
Kollektiflik, işbölümü vb. burda da geçerlidir. Sürekliliğin ve verimliliğin sağlanabilmesi, gerekli düzenlemeleri yapacak, durumu tesbit edip gerekli kararları alacak, uygulayabilecek bir mekanizmanın varlığına bağlıdır.
Sağlanacak işbölümü baştan bu durumu da göz önüne almalıdır. Gerek ilgi alanları gerekse siyasetlerin seçimi buna göre belirlenmelidir.
Böyle bir mekanizma araştırma sürecinde dışsal görevlerin hangilerinin ne oranda yerine getirilebileceğini saptayıp bu doğrultuda gerekli düzenlemeleri de yapabilir. Genel olarak şu söylenebilir; sayılan durumlar veya bunların güçlü belirtileri ortaya çıkmadıkça temel görev araştırmadır. Dışsal görevler bunu bütünleyecek ve aksatmayacak bir şekilde düzenlenir.
Demokratik merkeziyetçilik ilkesi merkezi yanı ağır basarak işleyebilir. Belirlenen çerçeve içinde kalan kararlara (eleştiri hakkı saklı kalmak kaydıyla) uymakla sağlanabilir.
Bağımsızlar; muhtemel gelişmeleri de hesaba katan ve buna hazırlanan bir araştırma birliği kurabilirler. Öyle görünüyor ki bunun için kısa süreli bir ön teorik çalışma da gerekir. Bununla belli bir netlik kazanabilirler. Ancak buna gerek kalmadan beraber davranmaya karar verebilirlerse bu onlar açısından daha iyi olacaktır.
Konuların bölüştürülmesi, ilgi alanlarının belirlenmesi ve ilişkilerin düzenlenmesi karar mekanizmalarınca sağlanabilir.
Kalanların özgür iradeleriyle seçimlerine olanak tanımak ve bu konuda destek olmak kaydıyla sorunlarının çözümüne olabildiğince gelişimlerini köreltmeyecek tarzda yardımcı olmak bunların görevidir.
Başka Bağımsızlarla da benzer ilişkiler kurabilirler. Bunları nasıl düzenleneceği de karar mekanizmasına kalır.
(1)Pakistan, Misir, Iran, Afganistan, Irak, Suriye, Israil vs.
(2)Emperyalizm Uzakdogu’daki yenilgisi ve enerji krizi sonucu Ortadogu’yayükleniyor, Ortadogu giderek artan ölçüde antiemperyalist mücadelenin odaknoktasi haline geliyor.
(3)Dört çevre bölgede de bu sözkonusudur, yönetimler sallanmakta, istikrarbozulmakta ve bir iç çatismaya dogru gelisme gözlenmektedir; kimisi ekonomikaçmazlarda, kimisi politik sorunlarla boguluyor, kimisi de dis iliskilerindetikanmis durumda.
(4)Ergeç bir patlama beklemek gerekir, olaylar bu dogrultuda gelisiyor
(5)Olumlu ve olumsuz durumlar diye iki kisimda incelenmelidir.
(6)Ideolojik, politik, teorik, örgütsel bakimlardan. Ekseninde ideolojiktikaniklik
(7)Böyle bir hareket ülkelere göre olusmak zorundadir. Burda da bunu savunanlarsözkonusudur.